Furkan'ım... Özleminle yaşasa da yüreğim, yanıp kavrulsa da bedenim, gözyaşlarım sel olup aksa da, bu yazıyı sana ithaf edeceğim... Hayatım boyunca Kayseri'yi bir farklı sevdim. Çok il gezdim ama o ile her gidişimde kalbimi farklı bir heyecen, farklı bir duygu sarardı.Anlamazdım nedenini, açıklayamazdım. Kayseri'de kaldım, hatta senin bulunduğun ilçede bile kaldım. Şimdi neyi düşünüyorum biliyor musun? Belki karşılaştık, gözgöze geldik, belki de konuştuk kimbilir? Bunun gururunu yaşıyorum şimdi. O zaman bu heyecanın sebebini açıklayamazdım ama şimdi anlıyorum, bu heyecan aynı şehri paylaşmanın heyecanıydı. Gel diyemiyorum, istiyorum ama orda daha mutlu olduğunu biliyorum. Özlüyorum seni. Sen giderken o kutlu yolculuğa, seni izlemekten başka birşey yapamadım ki... Gitme diyemedim,biliyordum gidince daha mutlu olacağını. Özlem miydi yürekteki sevginin adı? Bekleyiş miydi? Haykırmak mı sessizliğinin çığlıklarını? Duyuramamak mı bağırışlarını? Cevapsız sorular ülkesindeyim. Sana olan hasretimle bir masum cevabın peşindeyim... Bir yol vardı hayatta taa ki yol ayrımına kadar. Yürüdüm yürüdüm ve o yol ayrımındayım şimdi. Vereceğim cevap mı etkileyecek hayatımı? Atacağım adım mı? Seni düşünüp, meçhule dalıyor sanki gözlerim. Biryerden gelecek yardıma muhtaç yüreğim. Direnir belki kalbim. Oysa, oysa tek mevsimini, SONBAHARI yaşıyor gözlerim. Sel olurken gözlerim siler misin diye bekliyorum. Ama istemiyorum silmeni. O tertemiz ellerini gözlerime sürüp kirletmeyesin diye istemiyorum. Yüreğimde bir ateş var, yakıp kavuran cinsten. İçimdeki o ateşi bi nebze de olsa dindirsin diye içe akıtıyorum gözyaşlarımı, sel oluyor hadi bir umut diyorum o sel daha bi kızıştıryor o ateşi. Diniyor bazen içimdeki ateş ama bir rüzgar esip yeniden canlandırıyor o ateşi. Daha da güçlendiriyor. Soruyorum sonra kendime nerden geldi bu rüzgar diye? Filistin den mi Akdenizden mi yoksa Kayseriden mi? Benim gibi birinin kirli kalbine mi esecek diyorum sonra ve ağlıyorum. Aynı adı paylaşmanın bir gururu var içimde ama bir o kadar da acısı. Bana FURKAN! diye seslendiklerinde duruyorum birden seni düşünüyorum. İçim acıyor. Gemide vurulduğun yere bir yazı koymuşlar alsam o yazıyı ordan diksem gönlüme. FURKAN DOĞAN BURADA ŞEHİT OLDU DİYE! 31 mayıs gecesinden beri bir soru kemiriyor beynimi. Sormak istiyorum sana ama utanıyorum. Özleminle, sevginle ve dinmek bilmeyen gözyaşlarım ile soruyorum izninle. Cevap olarak hayır kirletme dersen susarım, eğer ki evet dersen dünyalar benim olur ve bu sözü heryere haykırırım. Soruyorum şimdi. ------SANA KARDEŞİM DİYEBİLİR MİYİM?------ BİTSİN ARTIK BU HİKAYE SESSİZLİĞİMİN ÇIĞLIKLARI İLE... Furkan KARADERİ 02.05.2011 |